8 Ekim 2011 Cumartesi

MANŞETTEKİ FOTOĞRAF YANLIŞTI AMA..

İşte o “ama” vicdanın bitip yanlışın baş gösterdiği bağlaçtır bu günlerde..

Dün benim  gibi niceleri güne o ürkütücü fotoğrafla başladı ve günün geri kalanında her yerde karşısına çıktı bu korkunç manzara. Yemek yerken, bir şeyler okurken, uykuya dalarken.. Bunu yaşayan bizler olayın dışında kalan insanlardık ki bu kadar etkilendik bu durumdan. Tasviri bile kanı dondurmaya yetecek kadar korkunç bir fotoğraftı zira.

Markete ekmek almak için giden küçük bir çocuğu hayal edin sadece. Dünyadan bihaber, evine sadece ekmek götürmek için giden bir çocuk. Ölümün sadece kelime anlamını bilen bir çocuk. Markete girdiğinde gözü gazeteye doğru ilişen ve gördüğü manzara karşısında kanı donan bir çocuk.

Bir de bu fotoğrafı oraya koyup “Ben zaten biliyordum o fotoğrafa tepki göstereceğinizi işte tam da bu yüzden koydum ve kadına yönelik şiddete dikkat çektim” diyen tepedeki adamı hayal edin. Yarattığı korkunç manzaraya gururla bakabilen. Üstelik 11 yaşındaki kızım da bu fotoğrafı görsün istedim diyen sorumsuz bir baba olduğunu da unutmayın.

Bir de o gazetede çalışan ve durumdan rahatsız olduğunu söyleyen ve cümleye ama diye devam eden gazetecileri hayal etmek gerek. Evet fotoğrafı kınıyorum ama bir yandan iyi oldu diyen gazetecileri. “Toplumun aydın kesmiyim ben” diyen ama karanlıkta kalmış düşüncelerine gem vuramayan gazetecileri.

Empati yoksunuysan bu dünyada ve vicdan nedir bilmiyorsan bunu aşman kolaydır. Yahu biz bunu buraya koyuyoruz ama bu kadının bir ailesi, çocukları ve en önemlisi mahremiyeti var ve biz bunu böylece koyarsak bunu ihlal etmiş oluruz bu iş ahlaka sığmaz diye düşünmüyorsan.

 Uzaktan bunun konması iyi oldu bak herkes bunu konuştu demek kolaydır arkasında gözü yaşlı bıraktığı insanları görmezden gelip onu oraya ibret olsun diye bir afiş gibi koyarken. İşte tam bu noktada sadece kendimizi düşünmüş oluyoruz ve yaptığımız bu utanç dolu işle gurur bile duyabiliyoruz.

Mahremiyeti çiğnenmiş , sırtından bıçaklanmış bir masum kadın,  ekmek almaya gitmiş ancak kanı donmuş, travmalı saf bir çocuk ve yaptığı utanç dolu işten bir de böbürlenip, ortalıkta gururla gezebilen bir gazeteci..

Ben senin yerine de utanırım Fatih Altaylı rahat uyuyabilirsin yine sen..

Hiç yorum yok: